Fotoğraf: Suer Celina

✎ Adelina Hasani

Çevre kirliliği insan sağlığını etkileyen, erken ölümlere, beyin kanamasına, akciğer hastalıklarına, kansere vs. neden olan en önemli faktörlerden biri. Dünya Bankası’nın raporuna göre, Kosova’da her yıl yaklaşık 760 kişinin hava kirliliğine maruz kalması nedeniyle erken öldüğü tahmin ediliyor. Bu sağlık yükünün yaklaşık yüzde 11’ini Priştine taşımaktadır. Ancak Kosova, erken ölümler sonucu kaybedilen yaşam yılı sayısında ilk sırada yer alıyor. Kayıp yıllar, erken ölüm nedeniyle kaybedilen olası yaşam yılları olarak tanımlanır.

Özellikle kış aylarında, kentsel alanlar, esas olarak katı yakıtların yakılmasıyla sağlanan, artan ısı talebinin neden olduğu şiddetli duman ve sis olaylarıyla karşı karşıyadır. Yüksek düzeyde hava kirliliği Kosova nüfusu için güvensiz ve sağlık sonuçlarına negatif bir etken.

Çevre ve Alan Planlama Bakanlığı’na (2012) göre, Kosova’daki çevre kirliliğinin ana kaynakları şunlardır: yıl boyunca aktif olan kömürle çalışan enerji santralleri (Kosova A ve Kosova B); karayolu taşımacılığı (özellikle şehir içi); evlerde ve merkezi ısıtma sisteminde, sanayide ana enerji kaynakları olarak odun ve kömür; tarım ve atıklardır.

Fotoğraf: Suer Celina

Kosova ayrıca çevre koruma konusunu ele almak için sınırlı insani ve mali kapasiteyle karşı karşıya olsa da, İlerleme Raporu çevresel bozulmayı ele almak için daha fazla siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Kosova’daki yüksek çevre kirliliği seviyesi, ülkedeki çevre kirliliği sorununu stratejik ve sistematik olarak ele almaya yönelik politikaların üstlenilmesinin esas olduğunu kanıtlar nitelikte.

Kosova dünyanın en kirli ülkeleri listesinde kalmaya devam etse de, vatandaşları temiz bir çevre haklarının farkında. Public Pulse 2020’ye göre, nüfusun sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama haklarına noktasında (vatandaşların %16,1’i bu konuda yeterince bilgiliyken %32.7’si durumdan haberdar) bilgiye sahip görünüyor. Ancak bu durum hükümete (veya bugüne kadarki hükümetlere) çevre kirliliğini durdurmak için stratejik politikalar geliştirmesini yansımadı.

Son olarak, hava kalitesi, ülkelerin Avrupa Birliği’ne katılmadan önce uyması gereken mevzuatın bir parçasıdır. Bu nedenle, AB üyelik süreci, mevzuatın uyarlanması ve hava kalitesinin nasıl iyileştirilebileceği konusunda diğer AB ülkelerinin olumlu deneyimlerinin benimsenmesi için önemli bir itici güçtür. Öte yandan, genel olarak çevre koruma konusu, bölgedeki birçok aktivistin, gazetecinin harekete geçmesini etkilemiş, çevre kirliliğine karşı bölgesel hareketler kurulmasına neden. Bunlardan biri olan “Save the Heart of Europe” (Avrupa’nın Kalbini Kurtar) çevresel girişimi, çevrenin gördüğü zarara karşı aktivistlerin seferber edilmesini etkileyerek bölgesel boyut kazandı.

© PRIZMA MEDIUM

Bu haber, Kosova Açık Toplum Vakfı’nın mali desteğiyle hazırlanmıştır. Bu yayında ifade edilen görüşler Prizren Medya Derneği’ne aittir ve hiçbir şekilde Kosova Açık Toplum Vakfı’nın görüşü olarak kabul edilemez.