Kendini Kalabalıklardan Soyutlayacağı Bir Hobisi Olmalı İnsanın

Orhan Koçbaşli, oturduğu apartmanın bodrum katında kendi kişisel atölyesini kurmuş, 10 seneden beri, burada porselen üstüne ağırlıklı Prizren olmak üzere çizimler yapıyor. Hobi olarak başladığı uğraşına bazen siparişler alan Koçbaşli, belirli aralıklarla Yugoslavya’nın her bölgesinden arkadaşlarıyla bir arya geldiklerinde, bütün arkadaşlarına aynı porselenden hediye ediyor. Orhan beyle yer yer geçmişe gittik, yer yer sanatı için konuştuk.

Spor Turizmi Prizren’e Çok Yakışır

Çocuk yaşlardan beri sporla iç içe olan Edis Krusha, spor ve turizm ikilisinin Prizren’e çok yakışacağını söylüyor. Prizren’in spor ve turizm alanında coğrafi konum olarak önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Krusha, bu alanda daha fazla tanıtıma ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. Edis’le doğa sporları ve turizm üzerine konuştuk.

Şehirde Kadınların Reddedilen Hakları

Prizren'deki kadınların, ait oldukları topluluğa veya marjinal gruba bakılmaksızın, karşılaştıkları sorunların genel olarak ortak bir paydası var. Kamusal alanlarda güvenlik eksikliği, siyasi temsil eksikliği, kentte sembolik temsil eksikliği, önemli ekonomik ve sosyal sorunlar.

Sınırlara Sığmayanlar

Rom topluluğu kendi sınırlarına veya ona çizilen sınırlara sığmayan bir topluluk olarak Prizren’de varlığını sürdürüyor. İyi olmasının sebebi, diğerlerini de içinde barındırmasında saklı sanki.

Sadece Seçim Dönemlerinde İlgilenince Onların Duygularıyla Oynadığımızın Farkında mıyız?

Bir yaşında geçirdiği yüksek ateş sonrası hayatına ortopedik engelli olarak devam eden Türkan Başa, ilkokula 24 yaşında başlamak zorunda kaldı.Devamında da liseyi de açıktan tamamladı. Prizren’de de şubesi bulunan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi`ne kaydını yaptıran Başa, yoğunluğundan dolayı üniversiteyi yarıda bıraktı. Başa’nın yayımladığı 4 şiir kitabı bulunmakta. Türkan Başa, üç yüz kadar üyesi bulunan Cerebralis Derneğinin başında, engellilerin sorunlarıyla uğraşırken, yöneticilerin de duruma el atmasını istiyor. Türkan Başa'yla şehirdeki engelli vatandaşların durumu üzerine konuştuk.

Engelli Bireylere İçerden Bir Bakış

Onlar her yerdeler, ama bakmazsak göremeyiz. Sorunları var, ama ailemizin içinde değillerse, bilemeyiz. Çünkü onlar, ‘marjin’ dediğimiz, sınırların ötesine itilenlerdir. Eşiğin öbür tarafında duran, kenarda olan, ya da kenara itilmiş olan kişilerden bahsediyoruz. Farkında olarak veya olmayarak “sen bir dur hele” denilenlerdir.

“Farkındalık, haklarımızı ilk koruduğumuz andır”

Engelliler için erişilemeyen yüksek kaldırımlar, kaldırımlara park edilmiş arabalar, asansör eksikliği, standartsız inşa edilen rampalar, istihdam, kamu kurumlarına ve özellikle sağlık kurumlarına erişim eksikliği...

Kaleyi Kâale Almak

Victor Hugo, miras değerlerinin tahrip olması sürecinde zaman ve doğanın önemli bir rol oynadığını Kabul ederken, aslında asıl suçluların mimarlar ve moda olduğunu savunur. Öte yandan, Hugo’nun geçmiş ve gelecek arasında köprü görevi gören böylesine önemli bir yapıyı ayakta tutmak için harcadığı çaba, göstermiş olduğu tutum, mimarlıkta koruma kuramının gelişmesi noktasında katkı sağlamıştır

Peki Nedir Bu İkinci Faz

Lumbardhi Sinema binasının dünü, bugünü ve yarını üzerine yaptığımız söyleşi sonrası yine Lumbardhi Vakfı Direktörü Ares Shporta ile bu kez vakfın faaliyetleri üzerine konuştuk. 

Lumbardhi: Dünü, Bugünü ve Yarını

Yetmiş sene önce 1952 yılının Şubat ayında kapılarını açan Lumbardhi Sineması’nda bir nesil film izlemek için sıra beklerken, bir nesil kapanan sinemanın yeniden canlanması için insiyatif oluşturdu. Birilerinin hatıralarında izleyip de unutamadıkları filmler kalırken, birilerinin hafızasında Yasmine Hamdan, Gaye Su Akyol gibi konserler kalmış durumda. Sinema binasının ayakta kalabilmesi için son derece önemli emekleri olan Vakfın direktörü Ares Shporta’yla Lumbardhi’nin dünü, bugünü ve yarınını konuştuk