Anıt mezar, Fotoğraf: Spomenik Database

Yukarıda andığım isimleri ilk defa duyuyoruz. 14 Haziran’da Mostar’da Partizan Mezarlığı tahrip edilmeseydi muhtemelen hiç duymayacaktık. Ama işte ücra bir köşede bu isimlere yer verilip, geleceğe taşındılar bile. 

1-4 Haziran tarihlerinde bölgesel bir toplantı için Mostar’daydım. Herkesin yaptığı ama pek belli etmemeye çalıştığı gibi uzun oturumların bir kısmından kaçıp, değerli bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Partizan Mezarlığını ziyaret ettim. Devasa bir yapı. Bu büyük ölçekli saldırı gerçekleşene kadar bakımsızlıktan ve küçük ölçekli saldırılardan zarar görmüştü. Yine de yokuşu çıkarken, duvarları arasında yürürken şu an artık olmayan özgün bir denemenin dinamiklerinin yoğunluğu hissediliyordu. 

500 metrekarelik alana 5 yıllık bir çalışma sonucunda 1965 yılında inşa edilmişti bu mezarlık. Korcula adasından getirilen duvar ustaları oyma işlemlerini gerçekleştirdi. Ülkenin her tarafından gönüllü gençler bu yapının inşaatında çalıştı. Bu anıt mezarlığın tasarımı da ayrı bir mesaj taşımaktaydı. Tasarımda hiçbir şekilde dini, milliyetçi ve hatta sosyalist sembollere bile yer verilmemişti. Asker, kahraman, acı, ıstırap unsurları yer almadığı gibi güneş, gezegenler, yıldızlar gibi evrensel semboller kullanılarak savaşın değersizliği vurgulanmaktaydı.

Anıt Mezar (2 Haziran 2022), Fotoğraf: Bengi Muzbeg

İkinci Dünya Savaşı’nda Alman ve Ustaşa birliklerine karşı savaşan 810 gencin cesedinin gömüldüğü bu mezarlıkta ölenlerin isimleri teker teker yazılmıştı. Çoğunlukla Boşnak ve Hırvat asıllı gençler birlikte yaşama amacı için birlikte savaşmışlardı. 

Etrafta birkaç çocuk top oynarken birkaç sevgili bu sakin alanı tercih etmişti. Mezar taşları arasında dolaşıp isimleri okuyor bazılarını fotoğraf çekiyordum. Hasan, Pero, Mirsad, Luka, Ante….

Mezar taşıyla birlikte Mostar şehrinden bir görüntü ve yerinden sökülmüş bir mezar taşı. Fotoğraflar: Bengi Muzbeg

Saldırı olmasaydı bu fotoğraflar bir süre sonra silinecekti. Malum hayatlarımızın önemli bir parçası olan telefonlarımız bir süre sonra “Yetersiz hafıza” uyarısı veriyor. Biz de “hafızalarımızda” alan açmak için “hatıralarımızı” siliyoruz.

Ama işte tam da inadına bu fotoğraflar ölümsüzleşti. Hem de tam olarak onu yok etmek isteyenler tarafından. 

Son zamanlarda “geçmiş, nostalji, bellek” gibi konulara odaklanan “yerel” bir araştırmacının dediği gibi “Yugoslavya öldü dediklerinde, Yugoslavya’yı ölümsüzleştirdiler”. 

Mostar’daki ırkçıların bu mezarlığı ve isimleri ölümsüzleştirdikleri gibi.

* Bu mezarlık hakkında daha detaylı bilgiye Spomenik Database adresinden ulaşılabilir.

✎ Bengi Muzbeg

© PRIZMA MEDIUM