Fotoğraf: Prizma Medium

Kas distrofisi diğer tüm engelli kategorilerinden daha şiddetli olmasına rağmen, Biba, motivasyonu ve ısrarı sayesinde toplumun, bu topluluğu görmeyi ve entegre etmeyi reddeden kurumlarının tüm imkansızlık ve ihmal zincirlerini kırdı. Biba, hareketlerini kısıtlamayan bir şehir kurmak için sayısız engeli aşmanın ötesinde – çünkü kısıtlanan onların hareketi değil, şehirlerin inşa edilme şeklidir – birçok genç kadının motivasyonu ve sesi oldu. Biba, çok sevdiği Prizren Kalesi’nin bir gün kendileri için de erişilebilir olması için ve insanın hakları için durmaksızın nasıl savaşılabileceğini gösterdi. 

Biba, savaştan sonra sivil toplum kuruluşlarında görev almaya başladı. Savaştan önce sokakta tekerlekli sandalyede birini görmenin neredeyse imkansız olduğunu anlattı. Ancak, halka açık alanlarda tekerlekli sandalyesi olan tek kişi oydu. 2001 yılında Hendikos’a katıldı ve burada kas distrofisi olan kişilerin diğer tüm kategorilerden daha ağır durumda olduğunu fark etti. 

Biba, Prizren’de aktivizmin sembollerinden biri olmaya devam ederken, son olarak kendi hayatını konu alan bir belgesel filmin kahramanı oldu ve engelli kadın ve kızların hakları aktivizmiyle iki ödüle layık görüldü. 

Biba, siz bir insan hakları aktivistisiniz ve sadece engellilerin hakları için değil, diğer birçok konuda da sesinizi yükselttiniz. Engelliler için şehre erişimin ne kadar mümkün olduğunu düşünüyorsunuz ve şehirde ne kadar temsil edildiğini hissediyorsunuz? 

Özellikle önceki yıllarla karşılaştırırsak, Prizren’de şehrin altyapısında iyileştirmeler olduğunu düşünüyorum. 20 yıl önce şehrin engelliler için nasıl erişilmez olduğunun görülebileceği bir film yaptım. Şimdi değişiklikler var. Aktivizmimiz şehirdeki gelişmeleri etkiledi. Örneğin geçen yıl şehrin bazı sokaklarında bozulmalar oldu, medya ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte dört kez tepki gösterdik. Karda veya yağmurda dışarı çıkıp sorunu dile getirmek bana hiç zor gelmedi. Ancak bu yeterli değil, çünkü Prizren’in merkezi, şehrin tamamı değil, şehrin engelliler için erişilebilir olmayan başka bölgeleri de var. 

Sıkça meydana gelen bir başka hata ise, yetkililerin şehrin altyapısının inşası konusunda engellilerle danışmamasıdır.  Sonuç olarak kamusal alanlara iyi erişimimiz yok, halka açık tuvaletler yok, rampalar ve asansörler standart dışı haldeler ve birçok başka problemler mevcut. Örneğin, herkesin kullanması için tehlikeli olan bazı engelli rampaları inşa edilmiştir. Mesela Prizren’deki Key rampası. Hiçbir standardı olmadan yapılan bu rampa hakkında tepkilerimizi dile getirmiştik ve şu anda inşasının üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen hala bir şey yapılmadı. Bırakın engellileri, kimse tarafından kullanılamaz. Aşağıda Key var, nehir var, sakinlik var, ve yaklaşamıyoruz, uzaktan bakıyoruz. Burada şu soru sorulmalıdır: “Bu şehir de bizim değil mi?” Lumbardhi de bizim değil mi?”

Kosova’da kas distrofisi olan kişiler hakkında istatistiki veri var mı?

Kosova’da, diğer engelli kategorilerine kıyasla çok daha spesifik ve genetik olan kas distrofisi olan kişiler için istatistik bulunmamaktadır. Daha spesifik bir hastalık olduğundan dolayı istatistikler  bu kategori için daha spesifik politikaların oluşturulmasına yardımcı olacaktır. Bunun genetik bir hastalık olduğuna dair bilgi eksikliği nedeniyle, bizim Kosova’da 3-4 çocuğu kas distrofisi olan ailelerimiz var.

Engelliler hakkında konuştuğumuzda, çifte ayrımcılığa maruz kalan engelli kadınların karşılaştığı sorunlara her zaman odaklanmıyoruz…

Engelli kadınlara daha fazla ilgi gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü onların daha özel ihtiyaçları var ve bu ihtiyaçlar her zaman toplum içinde tartışılma fırsatı bulamıyor. Ayrıca, özellikle kırsal kesimdeki mantalite nedeniyle aile desteğinden yararlanamayan birçok kadınımız var. Birkaç yıl önce sahada olmak zorundaydım ve özellikle engelli kadınların yaşadığı koşullara akıl erdiremiyorum çünkü neredeyse tüm hakları reddediliyor. 

Bir diğer sorun da kadınların toplum içinde güvenliği, şehrin sokaklarının çoğunda aydınlatma yok. Engelli kadınlar toplum içinde birçok zorlukla, tacizle ve hakaretle karşı karşıya kalıyor, fakat seslerini yükseltmek istemiyorlar. Maalesef aile içinde fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalanlar da var.

Engelli kadınların siyasi hayata olduğu kadar sosyal hayata da daha fazla katılımı sağlanmalıdır. Sivil toplum kuruluşlarının da engelli kadınları daha fazla dahil etmesi gerektiğini düşünüyorum. Son zamanlarda, sesimizin duyulması ve kamu yararına etkili olabilmemiz için siyasi hayata her düzeyde katılmanın ne kadar önemli olduğunu anladım.

En son, Kasım 2022’de Brüksel’deki Danışma Haftası’na katıldınız. Deneyiminizi bizimle paylaşır mısınız?

Brüksel’deki bu toplantıya katılan ilk engelli kadın bendim. Tüm Batı Balkanlar’dan ilk ve tek engelli kadın olarak katıldım. Ülkemiz Kosova’nın bu ilk adımı atmış olmasından dolayı çok mutluyum.

Oradaki toplantılarımız sırasında engellilerin hakları için önemli olduğunu düşündüğüm birkaç konuyu gündeme getirdim. Orada engelliler ve kişisel destek yasası hakkında konuştum. 2021 yerel seçimlerinde 11 kişinin seçime girdiğini de belirtmiştim. Bu durum, hakkında hiçbir bilgilerinin olmadığı olumlu bir şey. Son olarak, Brüksel’deki Danışma Haftası’na Batı Balkanlar’ın her yerinden engelli kadınların daha fazla katılımının olması gerektiğinden bahsetmiştim. 

2022 yapımı olan ve sizin hayatınızı anlatan “Artık değil” filmi üzerine duralım; engelli kadınların güçlenmesi, cesareti, kararlılığı ve özverisinin rol model öyküsü olarak filmi ele alalım.  

Hayatımla ilgili bu belgesel filmi yapma girişimi üç yıl önce arkadaşım Shqipe Malushi’den geldi. Filmin yapımına üç yıl önce başlansa da Covid nedeniyle durduruldu ve ardından belgeseli tamamlayacak paramız olmadı. Mayıs 2022’de tekrar belgesel çekmeye başladık ve Eylül 2022’ye kadar devam etti. Film, engelli kadınlar için aile ve toplum desteğinin bu insanlar için ne kadar önemli olduğuna dair bir motivasyon nedeni olmayı hedefliyor. Her zaman engelli insanlar olacak, ancak filmin ana mesajı birbirimizi desteklemek ve elektrikli tekerlekli sandalyenin engelli insanlar için ne anlama geldiğinin farkında olmak. Hareket edecek elektrikli tekerlekli sandalyem yoksa kendimi hapiste gibi hissederim.

Ayrıca filmin galasında bir genç kıza liseye devam edebilmesi için elektrikli tekerlekli sandalye hediye ettik. Altyapı ve destek eksikliği nedeniyle kaç kişinin eğitimine devam edemediğini bilmelisiniz. Ben kendim liseye düzenli olarak devam edemedim. Birbirimize toplumun ayrılmaz bir parçası gibi davranarak birbirimizi gerçekten dinlemeyi öğrenirsek önemli değişiklikler yapabiliriz.

Bu yıl aktivizminiz için de birçok ödül aldınız…

Bu yıl benim için özeldi. Aktivizmim için iki ödül kazandım. Bu ödüller benim için sürpriz oldu. Lady STK’sı işbirliğinde, Başbakan Yardımcısı Sayın Emilija Redzepi’nin makamından, “Başarı Tacı” ödülünü aldım.  Ayrıca engelli kadın ve kız çocuklarına katkılarımdan dolayı “Sevdije Ahmeti” ödülüne layık görüldüm.

Röportaj: Adelina Hasani

© PRIZMA MEDIUM

Bu röportaj, İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Ajansı (SDC), İsveç ve Lüksemburg Büyük Dükalığı Hükümeti tarafından ortaklaşa finanse edilen Kosova Sivil Toplum Vakfı (KCSF) programı ‘EJA Kosova’ tarafından desteklenmektedir.”