Fotoğraf: Kushtrim Haxha/DokuFest

12 Ağustos’da Shani Efendi’de gerçekleştirilen Dokufest’in 21. edisyonunun son tartışması geçmişle yüzleşmek oldu. Daha iyi bir gelecek inşa etmek için bir gereklilik olarak geçiş dönemi adaletinin önemine odaklanılan tartışmada, film yönetmenlerinin de çatışma ve savaşlarda sıklıkla nasıl ön saflarda yer aldığı, dünyanın dikkatini çekmek için  savaş suçlarını ve sonuçlarını nasıl belgeledikleri de ele alındı. Peki daha sonra mahkemede kullanılabilecek kanıt amaçlı film çekmenin anlamı öne çıktı.

Dea Gjinovci’in moderatörlüğünde düzenlenen panele Bekim Blakaj, Nebi Qenaj, Zhanna Maksymenko-Dovhych ve Sasha Romansrova konuşmacı olarak katıldı.. 

Bekim Blakaj, Nebi Qenaj, Zhanna Maksymenko-Dovhych ve Sasha Romansrova konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörü Dea Gjinovci, Dokufest’in bu edisyonunun mottosuyla doğrudan ilgili olan geçmişle yüzleşmek temasının, Ukrayna’daki savaşla ne olacağı konusuyla da ilgili olduğunu söyledi. Panelistlere yöneltilen ana soru, savaş sırasında sahadaki gerçekleri nasıl toplayabildikleriydi.

Bekim Blakaj, sahada bilgi toplama deneyiminden bahsetti. “Savaş sırasında ve savaşın bitiminden sonra karada bilgi topladık, burada sivil nüfusa karşı işlenen diğer suçlara değil, sadece kayıp kişilere odaklandık,. Ancak sahadaki bilgilerin toplanması sırasında tüm bu belgelerle ne yapacağımıza dair net bir cevabımız yoktu. Sırbistan’dan gelen meslektaşlarımızla çok iyi temaslarımız ve işbirliğimiz olduğunu belirtmekte fayda var, bu da belgeleme kısmı için çok önemliydi” ifadelerini kullandı. Yeni nesillerin geçiş dönemi adaletini tanımaları için bir eğitim programı başlattıklarını, gençlerin Kosova’daki savaş sırasında ne olduğu, ya da geçiş adaleti hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını da vurgulayan Blakaj kurumlarında yaptıkları çalışmalarla geçmişte yaşananlara dair kolektif bir hafıza oluşturmaya çalıştıklarına değindi. 

Konuşmacılardan Sasha Romansrova ise  2014 yılında Ukrayna’da savaşın başladığı dönemde, savaşı nasıl belgeleyecekleri konusunda hiçbir fikirlerinin olmadığını ancak bu süreçte Hırvatistan’dan bazı meslektaşlarının kendilerine bu yönde yardımcı olduklarını vurguladı. Romansrova, “Artık Rus işgali altındaki topraklarda, suçları cep telefonlarıyla bile belgeleyen insanlarımız var” dedi. 

Öte yandan, Ukrayna’daki savaşın görünmezliğine değinen  Zhanna Maksymenko-Dovhych, bunun Putin’e Ukrayna’ya karşı yeni bir işgal fırsatı verdiğine dikkat çekti. Maksymenko-Dovhych ,”Belgesel filmimde Nina (belgeselin karakteri), savaş suçlularını savaş suçlusu olarak adlandırmaya çalışan sıradan bir insandan bahsediyor, çekmeye başlamamın hedefi buydu” dedi. 

Aynı suçların tekrarlanmaması için geçmişle yüzleşme ihtiyacına odaklanılan panelde konuşan Nebi Qena, gazetecilerin savaş suçlarını ortaya çıkarmak için motive olduklarını, ancak asıl görevlerinin ve asıl sorumluluklarının yazı, fotoğraf veya video aracılığıyla haber yapmak olduğunu söyledi. Qena, Bu nedenle belgeleme sırasında belgelerinin herhangi bir mahkeme tarafından kullanılacağına odaklanılmadığını dile getirdi.

© PRIZMA MEDIUM