Fotoğraf: Suer Celina

Prizma Medium olarak emeklilerle görüşmek üzere bu kuruluşun ofisine gittik. Ortada neredeyse odanın tamamını kaplayan büyükçe bir masa. İki taraftan ışık alan toplantı odasının pencerelerine tül perdeler inmiş. Böylece ofis ciddiyetine, ev samimiyeti eklenmiş. Duvarlar, etkinliklerden çekilmiş fotoğraflarla süslü.  Ama asıl güzellik, emeklilerin hiçbir zaman şaşırtmayan şık giyimleri. Başkanın önünde 80’li yılların bir masa düzeni var: Takvimli not defterleri, ajandalar ve telefonlu bir faks makinesi… Karşısında bir dolap; dolapta Kosova, Arnavut ve Türk bayrağı var. Duvar saati ise belli ki KFOR bünyesinde görev yapan Türk Taburunun hediyesi. Duvarlardaki fotoğraflarda Türk askerleriyle çekilmiş çokça kare göze çarpıyor. Nedenlerini biraz sonra anlatmaya başlayacaklar. Ama önce bizi tanımaya ihtiyaçları var. 

Bu büyülü ortamda kulaklarımda çınlayan ve hala gitmeyen sessiz bir isyan var. Adeta bu cümleyle başladık sohbete: “Bak kardeşim, kimse 100 Avroyla yaşayamaz” Emeklilere reva görülen bu mudur? Daha sonra Dernek Başkanı Musa Jorganxhi, biz 30 Avroları da, 40 Avroları da gördük diyerek bu topluma emek vermiş ama emeklerinin karşılığı heba edilmiş bu hassas topluluğun sorunlarına değindi. 

Fotoğraf: Suer Celina

Dernek Başkanı Musa Jorganxhi’nin etrafında kimi öğretmen, kimi meslek sahibi, kimi memur, kimi hukukçu ama hepsi emekli, bir topluluk var. Bu topluma hizmetleri geçmiş eski çalışanlar. Hal hatır sorup Prizma Mediumu ve neden burada olduğumuzu anlatıyoruz.  Sanıldığının aksine emeklilerin gündemi oldukça güncel. Daha sohbete başlamadan Hysamedin Gjergjizi, arkadaşlarına şu soruyu yöneltti: “Geçenlerde Albin Kurti Prizren’e geldi. Sizler de toplantıya katıldınız mı? Beni Dağcılar Derneğinden davet ettiler ama emekliler için de bir soru sormak istedim. Fakat biri bu konuyu gündeme getirdi: Emeklilik reformu.” 

Kuruluşun Sekreteri Alajdin Haskuka gülümseyerek cevap veriyor, “Biz davet edilmedik” yani “Kurum olarak davet edilmedik. Ama emeklilerle aramızda istişare ettik. Soruyu soran arkadaş da bizim mahalledendir.” 

Uzun ve kopuk kopuk devam eden bu zevkli sohbetin arasında Elvan Imam, Suer’e yönelerek “Burada hala diri iken bizi bir fotoğraf çeksin” dedi. Fotoğraf çekecek olanın Prizren’in ünlü doktorlarından Durmiş Celina’nın torunu olduğu öğrenilince fotoğraflar kıymete bindi.  

Söze karışan emeklilerden Hysamedin Gjergjizi, “Ağlamayan bebeğe süt vermezler” diye bir atasözü var. Biz emekliler de burada kendi meselelerimizi dile getireceğiz. Prizma Medium bu sesin taşıyıcısı olsun. Umarız hükümet de sesimizi duyar diye konuştu. 

Emeklilerin derdi çok elbette ama esasta birkaç temel talebi ortaya çıktı.  Bunların kimisi güncel siyasetin çözüm üreteceği cinsten. Kimi ise daha kapsamlı bir çalışmayı gerektiriyor. 

Birincisi, Emekliler Derneği bünyesinde Prizren’de var olan eski sağlık ocağının tekrar devreye girmesini istiyorlar.  Muayene ve ilaç hizmetlerinin verildiği bu sağlık ocağı, pandemi sebebiyle kapatılmış. Halen devreye alınmamış. Emekliler diğer sağlık ocaklarında da katkı payı ödemeden muayyene olabiliyor ama kendi bünyelerinde böyle bir imkan varken, haklı olarak “Neden kullanılmasın?” diyorlar. Belediyenin Sağlık Müdürlüğü nezdinde konuyu takip ediyorlar. 

İkincisi, ihtiyarlar evi ve yaşlılar kulübünün aktif hale getirilmesini istiyorlar. Bu iki yerin işletmesinin Emekliler Derneğine devredilmesiyle hem bu yerlerin işler hale geleceğini hem de emekli ve yaşlı insanlar için önemli ve işlevsel bir merkez olacağını düşünüyorlar.  

Üçüncüsü emeklilik ile sosyal ve sağlık sigortalar fonunun kurulmasını talep ediyorlar. Meselenin zorluğunun farkındalar. Ama haklı olarak bundan başka çare yok diyorlar. Bütün ümitler, hükümetin emeklilerle ilgili yasa taslağını doğru bir şekilde ele almasına odaklanıyor. Talepleri öncelikle genel bir emeklilik fonunun kurulması. Ondan sonra konuya özel kategoriler yapılabilir. Halihazırda yönetmeliklerle düzenlenmiş emeklilik kategorileri (skema) var ama ihtiyacı karşılamıyor.  

Fotoğraf: Suer Celina

Dördüncüsü, emeklilerin büyük bir kısmı sadece yaşlılık yardımı olan 100 €’ya mahkum edilmiş durumda. 1999 yılı öncesinde 15 yıl kıdemi olmayan kişiler emeklilik maaşı alamıyor. Bu durumu büyük bir ayrımcılık olarak görüyorlar. Geçmiş dönemde, 15 yıldan bir gün eksik çalışma günü olanla, bir günü fazla olan arasında ödemelerde büyük fark var. Bu çok büyük bir ayrımcılık ve haksızlıktır diyorlar. 1990 ile 1999 arası baskıcı dönemde yüz bine yakın kişinin işten atıldığı dikkate alınırsa durumun vahameti gözler önüne çıkar. Bu yüzden 15 yıl çalışma kriterinin tümden kaldırılması gerektiğini savunuyorlar.  

Beşincisi, bu hassas topluluğun daha iyi örgütlenebilmesi için devlet tarafından çeşitli mekanizmalarla desteklenmesi gerektiğini dile getiriyorlar.  Prizren’de emeklilerin kendine ait bir yerleri var ama çoğu belediyede bu imkana sahip değiller. Emekliler, belediyeler nezdinde kendilerine ait olacak bir yerin tahsis edilmesini istiyorlar.  

Altıncısı, maddi olarak desteklenmeye ihtiyaçları var. Emekli aylıklarından 10 sentlik dahi olsa bir kesinti yapılıp, devlet hazinesi tarafından Emekliler Derneğine aktarılması önem arz ediyor. Çünkü aidat tahsilatları hem üye olanlarla sınırlı hem de uygulanması zor. Genel emekli aylıklarından ayrılacak bir fon, bu hassas topluluğun hem daha görünür hem de daha mücadeleci olmasını sağlayacağını düşünüyorlar.  

70 küsur yıllık bir dernek 

Emekliler Derneği bugün bir sivil toplum kuruluşudur ancak geçmişe dayanan 70 küsur yıllık köklü bir yapısı var. Kosova çapında 150 bin kadar emekli var. Bunların sadece 40 bini kıdem barajını geçmiş tam statüye sahip. Bunun haricindekiler dört kategoriye ayrılıp emekli statüsünü almış durumdalar.  

Yaşlılar için katkı payı 100 € olarak ödeniyor. Yaklaşık 110 bin emekliyi içerine bu kategoridekiler aslında emekli sayılmıyor. Çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın 100 €’luk bir katkı payı ödeniyor. Emeklilik kategorileri ise şöyle sıralanıyor: Birinci kategorideki ilkokul mezunları için sadece 158 € ödeniyor. Lise mezunu olan ikinci kategorideki emekliler 184 € aylık alıyor. Yüksek okul mezunu olan üçüncü kategorideki emeklilere 214 € ödeniyor. Üniversitelerde 4 yıllık fakülte ve üzeri eğitim almış olanlar ise 265 € emeklilik maaşı alıyor.  

Emekliler Kosova çapında örgütlenmiş ama örgütlenmeleri bölgesel olarak yapılmış durumda. Prizren’deki örgütlenmede Suhareke, Malişeva, Rahovec, Dragaş ve Mamuşa belediyeleri de kapsanmış durumda.  

Fotoğraf: Suer Celina

Bu genel bilgilendirmeden sonra Dernek Başkanı Musa Jorganxhi faaliyetlerden bahsederken, duvardaki fotoğrafların nedenlerini de açıklamış oluyor: “Savaştan sonra Türk Taburundan revirdeki doktorlarla birlikte her iki ayda bir tüm Kosova’da emeklileri muayene etmek üzere ziyaretlerde bulunurduk. Prizren’de ise her hafta Türk Taburu doktorları, herhangi bir ayrımcılık yapmadan emeklileri muayene eder ve ücretsiz ilaç verirdi. Çünkü emeklilerin en büyük ihtiyaçlarından biri sağlık hizmetidir. Bize bu konuda Türk Taburu büyük bir destek vermekteydi. Ama bu Covid hastalığından dolayı 2 buçuk yıldan bu yana bu hizmetler durduruldu. Prizren’de ayrıca Emekliler Derneğinin bünyesinde sağlık ocağı hizmetleri verilmekteydi. Ancak bu hizmet de pandemi sebebiyle durduruldu.  Emekliler bünyesindeki sağlık ocağının tekrar hizmete verilmesi için Belediye Başkanı ve Yardımcısı ile birkaç defa görüşmelerde bulunduk.  Sağlık ocağında bir doktorun çalışması ve bizlere ilaç verilmesi konusunda bize vaatlerde bulundular. Ama ne zamandan beri bu konu gündeme gelmiyor.” 

Emekliler genel sağlık hizmetlerini emeklilik kartıyla bir katkı payı ödemeden ücretsiz alabiliyor. Ama daha ciddi bir hastalık söz konusu olduğu zaman çaresiz kalabiliyorlar.  Bu konuya değinen Alajdin Haskuka, “Kosova’da tedavisi olmayan bazı hastalıklar için de emeklilerden başvurular alıyoruz. Ama maalesef bu konuda bir şey yapamıyoruz” diyor. 

Diğer taraftan Musa Jorganxhi  çeşitli anlaşmalarla tatil ve gezi organizasyonu yaptıklarını ifade ederek, Kosova’da Klokot ve Nëna Naile kaplıcaları ile anlaşmaları olduğunu söylüyor. Emekliler bu kaplıcalardaki hizmetlerden % 40 indirimle yararlanabiliyor.  

Pandemi, emeklileri en fazla etkileyen konulardan biri olmuş… kesilen hizmetlerin yeniden başlaması sürüncemede kalmış büyük bir sorun olarak gözüküyor. Diğer taraftan profesyonel bakıma ve hizmete muhtaç yaşlılar da var. Çünkü emeklilere ve yaşlılara yapılan destekler çeşitli ufak tefek yardımlardan ibaret.  

Bakım hizmetine duyulan ihtiyaç konusunda Elvan İmami, tereddütsüz olarak, “Çok var. İhtiyaç büyüktür” dedi.  Haskuka ise “Bu yüzden biz ihtiyarlar için bir bakım evinin yapılmasını istedik. Binalar kuruldu ama aradan kaç yıl geçti bir şey olmadı. Yaşlılar Evi pandemiden önce yapıldı yaklaşık 5 yıl oldu akıbeti belli değil. Statüsü belli değil” diye konuştu.   

Diğer taraftan Prizren bölgesinde emeklilerin zaman geçirebileceği 6 kulübü bulunuyor. Ama Prizren merkezinde  Dernek binasının yanı sıra diğer alanlara da açılmasını istiyorlar. Bunlardan biri İhtyiarlar Evi bir diğeri ise Terzimahallesinde yapılan ama hizmete açılmayan günlük bir mekan. Her ikisinin işletmesinin Emekliler Derneğine verilmesi önemli taleplerden biri olarak gözüküyor.  

Gündeme getirdiğimiz konulardan biri de karar alma süreçleriyle ilgili idi. Çeşitli platformlarda emeklileri durumu tartışılıyor. Siz bu tartışmalara ve karar alma süreçlerine davet ediliyor musunuz? 

Fotoğraf: Suer Celina

Haskuka: “Hayır. O bakımda bir kopukluk var. Ancak tanıdıklar veya arkadaşlar üzerinden bazı davetler alıyoruz. Oysa biz dernek olarak ve resmi olarak davet edilmeliyiz. O bakımdan da bir eleştiri verebiliriz.” 

Genel olarak bakıldığında emeklilerin güncel sosyal konulara hakim oldukları ve mücadeleci bir yapı sergilediklerini söyleyebiliriz. Bunlar tartışılırken Musa Jorganxhi, Elvan İmami’nin ASB kurumu ile işbirliği içinde sağladığı ilaç ve malzeme desteklerinden bahsediyor.  Elvane İmami ise geçmişten bahsedersek rahmetli Hysni Rogova’nın çok katkıları geçtiğini söylememiz lazım diyor. Gerek bu binanın tahsisi gerekse emeklilerin hakları için yapılan mücadelelerde onun çabalarından söz ediyor.  Bu çerçevede düzenlenen protestolara Prizren’den 10 otobüs organize edilip 500 kadar emekliyle Priştine’deki gösterilere katıldıklarını anlatıyorlar. Bu anlatılar, emeklisi bile aktivist olabilen bir toplum için oldukça önem arz ediyor. 

Elvan Imami yaklaşık 15 yıl önce düzenlenen protesto gösterilerini şöyle açıklıyor: “O dönemlerde yardım mekanizmaları da hiç yoktu. Emekliler tamamen gözden düşürülmüştü. Bizim o dönemdeki protesto gösterilerimiz ufak da olsa bazı yardımların verilmesine sebep oldu. Bizden 5 kişilik bir heyeti başkan kabul etti. Ben de ordaydım. Ve sesimizi duyurduk. 4 defa gösterilere katılmak üzere merkeze gittik; diğer bölgelerden fazla katılım yoktu. Ama biz sesimizi duyurduk.” 

Sonuç olarak konu gene sağlık sigortası ve emeklilik fonuna geldi. Bu konuda neler düşünüyorsunuz. Neler yapılmalıdır?  

Haskuka: “Bir emeklilik fonunun kurulması lazım. Bizim hükümetin yeni fon kurması lazım. Emekliler için bir yasa taslağı hazır. Ama bakalım nasıl bir ilerleme olacak. Aldığımız maaşlar bütçeden veriliyor. Eğer emeklilik fonu oluşturulursa o zaman işler daha kolay olur. Ancak bu konu hükümet süreçlerinden henüz geçmedi. Geçenlerde Başbakan Albin Kurti Prizren ziyaretinde bütçe ile konuşulurken emeklilik sisteminde de reformlardan bahsetti. Ama neyin nasıl olacağını söylemedi. Mevcut taslak yasayı bir esas olarak alıp almayacaklarını bilmiyoruz. İsteğimiz böyle bir fonun kurulmasıdır. Emeklilik ve sosyal sigortalar mutlaka gerekiyor.” 

Bu vesileyle uygulamadaki mevcut sistem de gündeme geliyor. Haskuka bazı anormalliklere değinerek şöyle konuşuyor: “Benim 40 yıllık katkım var ama sadece 15 yıl esas alınıyor. Ama bir arkadaşımızın 14 buçuk yılı oluyor ve hiç kabul edilmiyor. Bu haksızlıktır”  

90’lardan sonra işten çıkartılanların durumu da gündeme getirilip onların da dikkate alınması gerektiği ifade ediliyor. Sonuç olarak 15 yıl kriterinin kalkması lazım düşüncesi hakim.  

Laf arasında Haskuka şöyle bir ifade kullandı: “Siyasiler bazen bizlere seçimler öncesi dağları taşları vaat ediyor ama iş somuta gelince, belli bir projemizin desteklenmesini istediğimiz zaman verilen destek çok cüzi kalıyor.” 

İskender Muzbeg ise başka bir konuya değinerek emeklilerin saygınlığını artırmak için bireysel olarak neler yapılabileceği üzerinde durdu. Muzbeg, “Dernek olarak ve bireysel olarak neler yapılabilir diye düşünmeliyiz. Mesela her emekli üyemize saygı anlamında bazı etkinlikler yapabilir miyiz? Örneğin bir gün bir öğretmene saygı günü düzenleyelim. Onun, bugün doktor olmuş ya da diğer meslek sahibi öğrencileri gelsin ve öğretmeni anlatsın. Bu tür işler bütçe gerektirmeyen ama duygusal yönü güçlü olan faaliyetler olabilir. Arnavut, Türk, Boşnak, Rom kültüründen kişileri alarak böyle etkinlikler yapabiliriz.  Bu gibi bireysel faaliyetler ve güncel programlar yapılabilir. Bunları da faaliyetler arasına ekleyebiliriz” dedi.  

Bütün bu fikir tartışmaları ele alındığında emeklilerin sanıldığından çok daha fazla toplumun içinde olduğu ve güncel siyasi ve toplumsal gelişmelerin bir parçası olduğunu gösteriyor. Önemli olan bu taleplere dikkat çekmek, daha sağlıklı bir toplum için dile getirilen talepleri gerçekleştirmeye yönelik destek mekanizmaları bulmaktır.  

✎ Esin Muzbeg

© PRIZMA MEDIUM

“Bu yazı, İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Ajansı (SDC), İsveç ve Lüksemburg Büyük Dükalığı Hükümeti tarafından ortaklaşa finanse edilen Kosova Sivil Toplum Vakfı (KCSF) programı ‘EJA Kosova’ tarafından desteklenmektedir.”