Genellikle iktidarda yer alan erkekler, karar alma süreçlerindeki kadınların az katılımını meşrulaştırmak için kadınların siyasetle ilgilenmediğini iddia ederler. Bu şekilde, kamusal söylem bu tür yorumlar tarafından yönetilirken; kadınların karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunlar, seçim kampanyalarını finanse etmek ve siyasi katılımlarını sağlamak için sermaye eksikliği, siyasi partilerin kadın adayları desteklemek için irade eksikliği, cinsiyet eşitliğinin sağlanması için politikaların olmaması, kadınların toplumsal rolleri, siyasete ve kamusal yaşamındaki aktif katılımını engelleyen diğer birçok sorunları tartışabilecek olan bütün alanlar daralmıştır.

Kadınların ve erkeklerin bütün siyasi ve ekonomik süreçlerde eşit bir şekilde yer almaları, toplumdaki adalet ve eşitliğin sağlanmasındaki ön koşullarını oluşturmaktadır. Ancak uygulamada, kadınlar temel haklarını kullanırken birçok zorlukla karşılaşmakta. Bu durum genellikle siyasi irade eksikliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Kadınların belediyelerde yeteri kadar temsil edilememeleri, yerel yönetimdeki siyasetin tamamen erkeklerin bir mücadele alanı olarak görülmesine neden olmuştur. Özellikle yerel yönetimde cinsiyet eşitliğinin öncelikli bir politika olarak ele alınması, belediyelerin gelecekte de en çok zorlanacakları bir konu olacaktır. Ayrıca, bu güne kadar toplumsal cinsiyet politikalarıyla ilgili Kosova hükümeti daha aktif bir rol oynarken, belediyeler ise daha pasif kalmıştır. 

Cinsiyet eşitliği ile siyasal temsil paralel bir şekilde gelişmese bile, kadınların kurumsal ve siyasi pozisyonlarda temsil edilmesi son derece önemlidir. 2017 belediye seçimlerinde, 204 belediye başkanı adayının sadece %4’ü kadınlardan oluşmuştur. Kosova’daki 38 belediyenin erkekler tarafından yönetilmesi, belediye politikalarında kadınların yok sayıldığını göstermektedir. Kadınlar Kosova’daki belediye meclis sandalye sayısının yalnızca % 35’ini oluştururken, bu ayrımcılık Roman, Aşkali ve Mısırlı kadınlarda daha çok derinleşmektedir. Söz konusu topluluklara ait olan kadınlar hiçbir belediye meclisinde temsil edilmemektedir. Ayrıca, belediye yönetim kadrosundaki 420 pozisyonun sadece 119’u kadınlardan oluşmaktadır.

Kosova’nın bütün belediyelerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi için – özellikle sivil toplum tarafından – birçok adım atılmasına rağmen, bunlardan hiçbiri siyasi partiler tarafından somut politikalara dönüşmeyi başaramadı. Ayrıca, cinsiyet eşitliğini güvence altına alan, kadınların siyasi ve kamusal yaşamdaki bütün mekanizmada katılım düzeyinin %50 oranında temsil edilmesini sağlayan ve en önemli yasalardan birisi olarak kabul edilen Cinsiyet Eşitliği Yasası, hiçbir siyasi iktidar tarafından uygulanmamıştır. 

şüphesiz, kadınların yerel yönetimlerde temsil edilememesi, siyasi partilerde yapılan eşitsizliklerden ve siyasi seçim sürecinde siyasi partilerin kadınları destekleyecek gelişmiş mekanizmaların eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Kosova’daki siyasi partiler özellikle seçim sürecinde – toplumsal cinsiyet konusu temel söylemlerinden birisi iken,  bu genellikle sadece beyan düzeyinde kalmıştır. Şimdiye kadar, cinsiyet eşitliği siyasi partiler tarafından öncellikli bir politika olarak ele alınmayarak, sadece siyasi platformlarında sembolik bir rol oynamıştır.

Kosova’daki yerel seçimler yaklaşırken, kadınların yerel yönetimdeki temsilini artırmak için siyasi partiler Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Yasasına saygı duymaları gerekmektedir. Toplumsal cinsiyet perspektifini bütünleştiren ve kadınların siyasal ve kamusal yaşamda aktif katılımını teşvik eden politikalar tasarlanmalıdır. Ancak en husus siyasi partiler, kadınların tüm karar alma süreçlerinde eşit bir şekilde temsil edilmeleri için mekanizmalar kurarak, kadın ve erkek adaylarına eşit bir şekilde mali destek sağlayarak demokratikleşmeleri gerekmektedir. Dahası siyasi partiler, toplumsal cinsiyet temelli olan politik programlarını geliştirerek, kadınların karşı karşıya kaldıkları sorunlara nasıl bir çözüm getireceklerine dair çözün sunmaları gerekmektedir.


Yerel seçim sürecinden başlayarak, yerel yönetimlerde kadınların görmezden gelinme meselesi sorunsallaştırılarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusu tartışmanın odak noktası haline getirilmelidir. Kuşkusuz ki, belediyelerdeki temsili eşitliğin sağlanması için cinsiyet eşitliği konusu siyasi bir düzeyle ele alınmalıdır.