Görsel: Freepik

Medya ile demokrasi arasında döngüsel, karşılıklı ve çok yönlü bir ilişki vardır. En zayıf sandık demokrasilerinde bile, siyasal iktidar ile halk arasında medyanın rol oynadığı bir bağ bulunur. Seçimden seçime adeta bir halat misali rejimi ayakta tutan bu tarz demokrasiler tabi ki makbul değildir. Demokrasi, halkın yönetimi anlamına geldiğine göre, demokratik yönetim 4 yılda bir sandıkta tezahür eden bir süreçten ibaret olmamalıdır. Dolayısıyla halk ile iktidar arasında ne kadar çok bağ varsa, demokratik sistem o kadar güçlüdür. İşte medya bu bağı sağlayan en önemli araçlardan biridir. 

Medya ile demokrasi arasındaki bu bağ çeşitli vesilelerle sınanır ve raydan çıkma ihtimalleri karşısında basının özgürlüğü Anayasa seviyesinde güvence altına alınır. Bu güvence olası sapmalara karşı yeniden düzelme ihtimallerini de barındırır. Ama medya iktidar tarafından sıkı bir denetim altına alındıysa demokrasiden de kolayca söz edilemez. Sandık demokrasilerinden, katılımcı, özgürlükçü demokrasilere giden ve sapağı bol olan uzun, ince bir yol vardır.

Medyanın demokrasi ile olan ince ilişkisini, diğer etkenleri ‘şimdilik’ dışarda bırakarak şöyle bir örneklendirmeyle somutlaştırmaya ve modelleştirmeye çalışalım: 

Eğer bir toplumda özgür bir basın varsa, halkın bilgilendirilmesi de doğru bir biçimde yapılır. Böylece halk sandıkta daha doğru bir tercih yapar. Doğru tercihler, demokratik iktidarları doğurur. Demokratik iktidarlar, demokratik toplumları geliştirir. Demokratik toplumlarda ise özgür basının gelişmesi mümkün olur. Böylece özgür basın ile demokrasi arasındaki doğrusal ilişki daimi bir döngü içinde birbirini destekler. Sonuç olarak demokratik halka tamamlanmış olur.  

Bu halkanın herhangi bir yerinde bir sapma veya anti demokratik bir kapanma söz konusu olursa, o zaman demokratik bir işleyişten söz edilemez. Bu durumda özgür olmayan bir kısır döngü oluşur. Özgür olmayan bir basın örneğinden hareket ederek bu durumu şöyle açıklayabiliriz. 

Eğer bir toplumda basın özgür değilse, halkın doğru bir biçimde bilgilendirilmesi yapılamaz. Halk doğru bilgilenmezse, doğru tercihlerde bulunamaz. Halkın iradesini temsil eden sandığa doğru tercihler yansımadıysa, demokratik iktidarlar kurulamaz. Hâl böyle olunca demokratik bir toplum da oluşamaz. Demokratik olmayan bir toplumda ise özgür basından söz edilemez. Böylece demokratik olmayan bir halka da kapanmış olur. 

İster demokratik olsun ister olmasın bu kapanmış halkalar sımsıkı mühürlenirse kısır döngü içinde kalınır. Halbuki demokratik toplumların daha da gelişmeye ihtiyacı vardır. Kısır döngüde kalan demokratik işleyişlerde bile sapmalar mümkün olabilir. Ama bu sapmalar olabileceği gibi, bunların düzeltilme ihtimalleri de her zaman vardır.  Mücadeleci toplumlarda bunun çokça örneğini görmek mümkündür.  

Bu yüzden demokratik addedilen sistemler, mükemmel olanı ararcasına bir yelpaze içinde en az demokratik olandan, en çok demokratik olana doğru sıralanır. Bu ilişki aynı zamanda çok yönlü ve karşılıklıdır. Arada bir sapma olursa, bir sonraki sapakta düzeltilme imkânı vardır. Eğer birkaç sapakta düzeltilmezse demokrasi giderek otokrasi olmaya başlar ve son bağ olan sandık sistemi çökünceye kadar devam edebilir. Çoğu ülkede sandık bile tek başına bir kriter değildir. Çünkü sandığa giden birçok demokrasinin de demokratik olmadığı görülmektedir.  

Dolayısıyla önemli olan demokratik çarkların işleyişidir. Medya, bu çarkların işleyişinde olası sorunları erken alarm veren mekanizmaların başında gelmektedir. Ancak bu alarmı sadece duymak yeterli değildir. Basın özgürlüğünü, sadece Anayasa nezdinde değil her seviyede koruyabilme ve geliştirebilme mekanizmalarını kurmak önemlidir. Medya ile demokrasi ilişkisinde diğer pek çok faktörü görmezden gelerek yaptığımız bu anlatı sadece bir tespit açısından faydalıdır. Çünkü demokratik bir toplumun sağlıklı işleyişi için sadece basının özgür olması yetmez. Ama olmazsa olmazı budur. İşlevsellik açısından medyanın ve toplumun çok karmaşık diğer işleyen yapılarına da bakmak gerekir. Örneğin medyanın ekonomi politiği bu açıdan önemli bir yere oturur. Bir sonraki yazıda medyanın ekonomi politiğini değerlendirmek yerinde olacaktır. 

✎ Esin Muzbeg

© PRIZMA MEDIUM