Görsel: PRIZMA MEDIUM

İlk Botswana’dan alınan genom dizileme verilerinde saptanan B.1.1.529 virüs varyantı hakkında henüz detaylı bilgiye sahip değiliz. Bildiğimiz, bu virüsün hücreye girmek için kullandığı S proteininde çok sayıda mutasyon olduğu. Varyant, konakçı hücreleri tanıyan ve vücudun bağışıklık tepkilerinin ana hedefi olan SARS-CoV-2 proteini olan S proteininde 30’dan fazla mutasyon içeriyor Delta ve Alfa’da bulunan yayılımı arttırıcı bu mutasyonlar ve benzerleri de Omicron’da mevcut. 

Bu varyantın aşıların koruyucu etkisini değiştirip değiştirmeyeceğini, değiştirirse ne yönde değiştireceğini şu anda bilemiyoruz. Ancak şunu hatırlamak gerekir ki, Güney Afrika’da nüfusun yalnızca 24%’ü tam aşılanmış durumda ve bu durum yeni varyantın yayılmasını hızlı bir şekilde teşvik edecektir. Bunun dışında, Omicron varyantının neden olduğu COVID-19 hastalığının şiddetinin nasıl seyredeceğini de bilmiyoruz. Bunların hepsi birkaç hafta içinde Omicron’un dolaşımda olduğu ülkelerden gelen haberlerle netleşecektir. 

Şu ana kadar raporlanmış vakaların çoğu hala Güney Afrika bölgesine yoğunlaşıyor. Fakat başka ülkelerden vaka raporlarının gelmesi ve bu varyanta rastlanmış olması, yayılımın kıta dışına çıktığını gösteriyor. Güney Afrika ve Botswana dışında Omicron vakaları İsrail, Hong Kong, Avustralya ve Birleşik Krallıkta’da tespit edildi. Avrupa’da ilk Omicron varyantı Belçika’da görüldü. Belçika’da tespit edilen Omicron vakası, Türkiye üzerinden Mısır tatilinden dönen 30’lu yaşlardaki aşılanmamış bir kişide görüldü. Dün Almanya ve Çekya’da da şüpheli Omicron vakaları tespit edildi. Almanya’daki yetkililer varyantın Omicron olduğunu ve Güney Afrika’dan dönen bir yolcu ile Almanya’ya geldiğini söyledi. Bunun dışında, Almanya iki şüpheli Omicron vakasını daha inceliyor. Çekya sağlık yetkilileri ise, Namibya’da zaman geçirmiş bir kişide şüpheli bir varyant vakasını incelediklerini söyledi ancak bu varyantın varlığı daha onaylanmadı. Bir diğer ülke İtalya’da, Mozambik’ten Milano’ya dönen bir kişide Omicron varyantının tespit edildiği İtalya Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından doğrulandı. Bu ülkeler dışında Danimarka, İspanya, Portekiz, İskoçya ve Kanada da Omicron vakalarının tespitini bildirdi.

Omicron’un yayılmaya devam etmesi üzerine aralarında Avrupa Birliği, ABD, İngiltere, Avustralya, Kanada, Brezilya ve Japonya’nın da bulunduğu çok sayıda ülke Cuma gününden itibaren Güney Afrika’ya seyahat yasağı getirdi. Muhtemelen bu kararı takip eden daha bir çok ülke olacaktır. 

Şu ana kadar, Omicron varyantı hakkında birkaç vaka dışında hiçbir bilgi yok. Her varyantın takip edildiği gibi bu da takip edilecek. Henüz aşırı tepki vermeye gerek yok. Ama bu varyantın özelliklerini anlayana kadar dikkatli önlem almak gerekiyor. 

DSÖ, Delta varyantı’nı ortaya çıkmasından sonra 2 ay içinde “endişe verici” olarak adlandırmıştı. Omicron varyantı için ise bu süre 72 saat oldu. Yayılımı durduracak uygulamalar ve yüksek aşılama oranına ulaşılmadığında maalesef daha bir sürü varyantla karşılaşacağız. Unutmamak gerekiyor ki, yeni bir varyantın ortaya çıkması şaşırtıcı değil. SARS-CoV-2, kendisini konakçısına (insanlara) adapte etmeye devam ediyor. Bu durumda bir sürü dolaşımda olan varyantlar gidecek, yeni varyantlar hayatımıza girecek.

Salgının başında Alfa varyantı geldi, gidiyor. Beta varyantı geldi, gidiyor. Gamma geldi, gidiyor. Şu an en çok dolaşımda olan Delta varyantı ama bir gün o da gidecek ve yerini başka bir varyanta bırakacak. Bu yeni varyant Omicron mu yada başka bir varyant mı olur, bunu söylemek çok erken.

Son 1 yılda dolaşımda olan varyantların frekansı. Kaynak: nexstrain.org

Ama bu varyant ne olursa olsun yapmamız gereken şey herkesin tam aşılanıp, kapalı kalabalık ortamlardan uzak durması veya maske/mesafe önlemlerine dikkat etmesi. Şu an dünyada tam aşılanma oranı 43% yani dünya nüfusunun yarısından fazlası virüse karşı korumasız. Hiç aşılanmamış insanların aşı olması, booster (takviye) dozu almaktan daha öncelikli olmalıdır. Bu tabii ki 3. dozun gereksiz olduğu anlamına gelmiyor. Ancak Afrika kıtasında ve daha bir sürü bölgede erişim eksikliği nedeniyle aşılanmayan insanlar dolaşımda oldukça, virüs kendisini geliştirmeye ve yeni mutasyonlar üreterek adaptasyonunu arttırmaya devam edecek.

Yazı: Şeyma Celina Suroy

© PRIZMA MEDIUM