Ares Shporta, Fotoğraf: Lumbardhi

Ares, bilindiği gibi 2. Dünya Savaşı sonrası kitlesel bilinçlendirme amacı doğrultusunda inşa edilen bu sinema salonu çalkantılı dönemlerden sonra atıl bir şekilde bırakıldı. Toplumsal bir şirket olması nedeniyle de Kosova Özelleştirme Ajansı – AKP’ye geçti. Lumbardhiyi koruma insiyatifi ve sonrasında Lumbardhi vakfı bu sinemayı koruma amacıyla yaptığınız çalışmalara değinecek olursak neler söylersin?

Lumbardhi Sinemasını Koruma İnisiyatifi, 2014 yılında DokuFest, EC Ma Ndryshe ve Prizren Kültür Örgütleri Ağının (Rrjeti i Organizatave te Kultures ne Prizren) önderliğindeki 58 sivil toplum kuruluşunun desteklediği kampanya ile hafızalara kazındı. Farklı paydaşları bir araya getirerek, sinemanın kamusal hafıza ve diğer mimari, teknolojik ve toplumsal değerlerini temel olarak sunarak, yerel, ulusal ve bölgesel boyutlarda bir destek ile Lumbardhi Sinemasını kültürel miras listesine dahil ederek, Kosova’da ilk defa vatandaşların kültürel mirası resmi olarak tanımladıklarını ve bunun sayesinde de ilk defa bir özelleştirme sürecinin toplumsal bir kampanya ile durdurulmasını sağladı.

Bu grup, resmi deklarasyonunda Prizren Belediyesinin ‘yolu genişletme’ gerekçesi arkasında sinema binasını yıkma eğilimine de karşı çıkıp daha koruyucu bir yaklaşım için opsiyonlar geliştirilmesini talep etmiş, sinemanın ‘temel fonksiyonu film gösterimi olan kollektif bir kültürel mekana’ dönüşmesi için kültürel örgütlerin ve kurumsal paydaşların bir araya gelerek, sinema yönetim planını geliştirmesi, restorasyonu için yerel ve uluslararası düzeyde finansal kaynak geliştirilmesi ve sinemanın çok paydaşlı bir yönetim modeli geliştirmesi gibi önerilerde bulunmuştur. 6 ay boyunca kurumlar arası gerçekleşen dialog sonucunda, inisiyatifin ana ekibi yaptığı durum değerlendirmesinde, 2007 yılında sinemanın kurtuluduğu dönemin aksine, bu sefer tamamen kendisini Lumbardhi Sinemasının gelişimine adamış yeni bir kuruluşun gelişmesi ve herkesin desteği ile sürecin tüm katmanlarının peşinde hareket edip süreci yürütmesini kararlaştırdı ve ‘sanatsal, eğitsel ve araştırma programları yapmak, kültürel üretimi desteklemek ve Prizren’de kültürel hayatı canlandırmak’ amacı ile Lumbardhi Vakfı kuruldu. AKP ile yapılan anlaşma sonucu da, ufak tamir ve temizlik çalışmalarından sonra Lumbardhi Sineması 30 Mayıs 2015 günü bir kültür merkezi olarak tekrar kullanıma açıldı. 

Neredeyse 50 yıl boyunca sinemayı işletmiş ‘Kino Bistrica’ ise savaş sonrasında diğer özyönetime dayalı ve toplumsal mülkiyette olan kurum ve kuruluşlar gibi, AKP idaresi altına geçti. Savaş sonrasında sinemanın eski çalışanları, bölgesel film dağıtımı ağının yıkılması ile sadece o dönem 9 saatlık yol mesafesindeki Tirana’dan gelebilecek analog formatlardaki filmlerle bu işletmenin, tek-tük kira ve ufak büfe’den gelen gelirlerle kendini sürdüremeyeceğinin farkına vardılar ve sinema kapanmak zorunda kaldı. O dönem İpek’teki sinema İtalyan KFOR’u desteği ile yenilenirken, Prizren belediyesi benzer bir desteği kabul etmemiş, onun yerine sinemayı yıkma planını şehrin 2003 imar planına yansıtmıştı bile. Bildiğiniz gibi bu plan, 2007 yılında o dönemki belediye başkanının yıkım kararı ile resmiyete dökülmüş, hatta bir komite kurulup sinemanın enventar çalışması yapılmış, hangi projeksiyon aleti ve koltuğun nereye götürüleceğine dair önerilerde bile bulunulmuştu. Bu, DokuFest aracılığı ile 2002’den beri sinemanın tekrardan işlevlendirilmesini talep eden topluluk ve kültürel mirası korumaya çalışan profesyoneller ve aktivistler tarafından festival döneminde bir kampanya yapmış, 8.000 imza topladıktan sonra süreci durdurtmuştu. Bu da akıllarda ilk Lumbardhi Sineması Koruma İnisiyatifi  olarak kaldı.  

Fotoğraf: Lumbardhi

Düzenlediğiniz etkinlikler üzerine bu söyleşinin devamı niteliğinde yeni bir röportaj için söz aldık. Dolayısıyla etkinlikler bir yana, bugün bu bina herkesin bilgisayarını alıp çalışabileceği, en azından bir kahve içebileceği sıcak bir ortam. Lumbardhi Vakfının kurulmasıyla birlikte binada ne gibi gelişmeler yaşandı?

Yaklaşık yedi yıllık bir süreçten sonra inisiyatifin devamında kurulmuş Lumbardhi Vakfı, bu günlerde  sinemayı korumaya odaklı birinci fazını tamamlayıp, geriye geniş bir paydaş katılımı ile hazırlanmış Lumbardhi Sineması vizyonu ve alan yönetim planı, Avrupa Birliği ve diğer kurumların desteği ile bu yıl başlayacak restorasyon ve yenileme çalışmalarını hazırlamakta bulunuyor. Bu uzun süreçte, 2016’tan itibaren CHwB ortaklığı ve KHORA Office’ten Aslıhan Demirtaş ve Ali Cindoruk işbirliğinde binayı ve bahçe’yi korumaya ve kullanışlı kılmaya yönelik müdaheleleri koordine ederken, sinema vakfın yanısıra 160 üzeri kurum ve girişimin gerçekleştirdiği bine yakın etkinliğe ev sahibi yaptı ve 100 binin üzerinde ziyrateçi ve kullanıcı ağırladı. Rakamların ötesinde, bu süreçle yeni kurumsal modeller üzerinde tartışmalara girip denemelerde bulunmuş, kültür ve kamu sistemindeki birbirine bağlı sorunları tespit edip dile getirmiş, birçok girişim ve platformun da kurulmasına ve gelişmesine katkıda bulunan bir kuruluşa dönüşmüştür. 

Fotoğraf: Lumbardhi

Bir de restorasyon kısmı var. Bu süreç nasıl gelişecek. Lumbardhi Vakfı’nın proje kısmında uyarı ve müdaheleleri oluyor mu?

Restorasyon ve yenileme çalışmaları aslında 2015 yılında binaya ilk girişimizle birlikte bir temizlikle başladı. 2016 da Prince Claus ve CHwB Kosova partnerliğinde çatının yenilenmesi ile birlikte aslında bina yıkılma riskinden kurtulmuş, başka yatırımlara da ön ayak olmuştur. Bu sürecin yanında, o dönem genç mimarlar Elmedine Morina, Erza Dinarama ve Mrine Godanca ile yaptığımız bir araştırma ve vizyonlama çalışması kapsamında, eski çalışanlar, komşular, paydaşlar ve farklı toplulukların fikir, ihtiyaç ve önceliklerini kapsayan ve ilerideki yönetim planı ve tasarım programı çalışmalarımızın temelini atan eğitsel bir süreçten geçtik. 2016’den itibaren de ‘Khora Office’ Ali Cindoruk ve Aslıhan Demirtaş’ın gönüllü olarak bizim vizyonlama çalışmamıza katılmaları ile birkaç sene içerisinde farklı müdahale ve tasarımlar gerçekleşti. 

İlk olarak 2017’de İhmal edilmiş alanların, kamusal erişime ve programlamaya uygun hale getirilebilmesi amacıyla, ana sinema salonu ve fuayeler için, yapısal ve mekanik olmayan müdahaleler tasarlandı ve uygulandı. Müdahaleler çoğunlukla, doğayı tamir etmek, ortaya çıkarmak üzerine idi ve aydınlatma tasarımını, uygulamasını, mevcut ahşap döşemenin üzerindeki kaplamanın kaldırılıp, ortaya çıkarılmasını, projeksiyon ekranının tamir edilmesini, genel bakım ve boyama işlerini ve bazı alanların yerlerinin değiştirilmesini kapsadı, ardından da çalışma alanlarını ekleyerek Nisan 2018’den beri sinema’nın hergün kamuya açık olmasını ve sıcak bir ortam sunmasını mümkün kıldı. Bu süreçte Khora ofis Lumbardhi’nin yenilenmesi için bir restorasyon ve adaptasyon proje taslağı geliştirdi. Proje çok sayıda danışmadan geçti. Tarihi merkez ve kültür ile ilgilenen kurulu ve bireylerle görüşüldü. Bir komite kurduk 2017’de RrOK, Belediye, QRTK, CHwB ve Lumabrdhi’nin birer temsilcisinin olduğu. Bu komite hem mimari ekibin görev tanımını yaptı hem de fikirsel projeyi değerlendirdi. 

KHORA Office’in gerçekleştirdiği tasarımın genel prensibi, uyarlanabilir (genişletilmiş) yeniden kullanım idi. Koruma ile  sürdürülebilirlik –hem yapısal hem kurumsal anlamda- büyük önem taşıyor ve UNESCO’nun ‘Historic Urban Landscape (HUL) (Tarihi Kentsel Peyzaj)’ tavsiyeleriyle de aynı çizgide. Mimari program ve öneri aktif bir katılımdan çıktı ve mekanin kullanımı aracılığı ile topluluğun ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran çözümler sunup, katılımı çok katmanlı ve anlamlı bir ortak öğrenme ve onarma deneyimi olarak içerdi. 

Fotoğraf: Suer Celina

2019 senesinde kurulan vizyonun ilk ciddi uygulaması UNDP ve AB’nin destek verdiği ‘The Adaptive Reuse of Kino Bahçe’ (Sinema Bahçesinin yeniden kullanıma uyarlanması) ile bahçede doğal bir drenaj sistemi kurulmuş, mikroklimanın oluşturulmasıyla bahçenin miras nitelikleri korunup restore edilmiş, florası zenginleştirilmiş ve iklim değişikliğine karşı dirençli hale getirilmişti. Çalışmalara, ek 29 kavak ağacı dikilmesi, geçirgen olmayan mevcut beton zeminin, yeraltı suyunu yeniden dolduran ve ısı adası etkisini azaltan geçirgen beton  ile değiştirilmesi ile birlikte, ana bahçe kapısının, sandalyeleri, sahne ve perdenin restorasyonu dahildi. Aslıhan Demirtaş’ın tasarladığı ve yürüttüğü bu projede, Besfort Axhanela ve Lani Bajrami’nın da desteği ile atölle düzenlenmiş, katılan öğrenciler ve genç profesyoneller uyarlanabilir yeniden kullanım hakkında bilgi edindiler, ahşaptan bir yaz mutfağı ve KHORA Office tasarımı bir içme suyu çeşmesi inşa ettiler, ‘upcycling ve recycling’ yöntemleriyle kalan malzemeleri kullanarak mevcut mobilyaları tamir ettiler. Keresteden bir yapı olarak inşa edilen Mutfak,  yiyecek ve sürdürülebilirlik etrafında gelişen etkinlik ve programlar için bir jeneratör işlevi görürken, bir yandan da 2019 ve 2020’de Lumbardhi açık hava sinema alanını harekete geçirdi, sonrasında da Noja’nın açılmasına ön ayak oldu. 

Şu aşamada da binanın tam restorasyonu ve yeni fonksiyonların giderilmesi süreci var. Avrupa Birliğinin desteği ile bina restorasyonun uygulama ve denetim kısmı açık bir ihale süreci ile İtalya’dan Ars Progetti şirketi tarafından kazanıldı. Lumbardhi Vakfı da geniş katılım sonucu çıkmış tasarım programı ve Khora Office’in geliştirdiği fikirsel projeyi baz alarak uygulama projelendirilmesini takip edip, sürecin maddi ve teknik olanaklar dahilinde en nitelikli şekilde tamamlanmasına doğru gayret gösteriyor. Bu sürecin sonunda binanın tamamı yapısal olarak güçlendirilmiş olacak, salonun ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemleri, binanın yalıtım sistemi, teknolojisi, esnek oturma sistemi, sahne arkası ve gibisi birçok yeni veyahut iyileştirilmiş fonksiyonu olacak. Merdiven ve tuvaletler orijinal yerlerine geri dönmüş olup, daha kullanışlı bir mekansal organizasyon sunacak, diğer taraftan binanın birçok değeri de restore edilecek veyahut orijinaline sadık bir şekilde yeniden üretilecek. 

Projenin kapsamını aşan ama onu doğrudan ilgilendiren bir konu olan ana caddedeki yaya  güvenliği sorunu için de hazırlanan çözümleri belediye ve bakanlıkla görüşüp uygulamak ve bu saatten sonra da kalıcı olarak kültürel miras listesine girmeye hazırlanan ve 70 senesini kutlayan binayı da yıkmadan, onararak, farklı kurumların uzun süreki işbirliğinin başarı hikayesi olarak sonuçlandıracağımıza eminim.

Fotoğraf: Suer Celina

Lumbardhi binasının restorasyonuyla birlikte bir de Shani Efendi Binası’nda yapılan çalışmalar var. İsterseniz oraya değinelim. Orada ne gibi çalışmalar yapıldı?

‘Büyük proje’nin gerçekleşmesini ve kurumların sorumluluklarını yerine getirmesini beklerken, yine 2021’de Khora Office – CHwB ve UNDP işbirliğini ‘Gerr-Gerr’ platformu dahilinde Shani Efendi Binası’nın demir parmaklıklarını kaldırıp yerine kamusal oturma alan tasarlayıp uygulandı Ayrıca Miyawaki yöntemi ile bahçe kısmında yoğun onlarca bitki ve ağaçtan oluşan bir ‘cep ormanı’ ekerek, toprağın restorayonunu yerli bitki ekolojisince sağlamış, tarihi merkezde daha fazla yeşil alan ve iyileştirici pratiklere davet olarak da düşünüldü.

Bu müdahale aynı zamanda bu alanı aktif hale getirmek için ‘DokuFest’ ve ‘Autostada Biennale’ işbirliğinin bir parçasıydı. Bu müdahaleden sonra, bulduğumuz bir müzik koleksiyonuyla da mahallenin bazı sakinleriyle birlikte harika bir müzik etkinliği gerçekleştirdik. Bu kültürel miras anıtları topluluğu için kamusal bir vizyon ve öneri gerçekleştirmek için komşular, sivil toplum ve kamu kurumları paydaşlarıyla tartışıyoruz.

Röportaj: Suer Celina

© PRIZMA MEDIUM

*Bu içerik CHwB Kosova ve GerrGerr platformunun destekleriyle hazırlanmıştır.