Kentler ve Toplumlar Arasındaki Karşılıklı Etkileşim ve Birlikte Yaşama Pratiği Üzerine
İnsanların yerleşik hayata geçişini, belirli bir amaç için bir arada olmayı, dayanışmayı simgeleyen (özellikle Türkiye’de Göbeklitepe kazıları ile tarihi yaklaşık olarak 12 bin yıl geriye giden) kentler, tarih boyunca insanların birlikte yaşadıkları, üretim yaptıkları, eğendikleri, sosyalleştikleri mekanlar olmuşlardır. Özellikle kent merkezleri, otoriteyi simgeleyen yapılar ve devasa ibadethanelerin dışında, halkın bir araya geldiği meydanlar ve çarşılardan oluşmaktaydı. Yunan kentleri örnek alınırsa, merkezde meclis ve ibadet yapılarının dışında, her kesimden insanın bir araya geldiği agora yapıları kentin çekirdeğini simgelerdi. Öte yandan, amfi tiyatrolar, hem halkın eğlendiği, hem de alegorik oyunlarla yöneticilerin eleştirildiği, bir bakıma dönemin şartlarına göre oldukça demokratik bir ortam sunmaktaydı.